25 Ekim 2011 Salı

DOĞUM GÜNÜ

Bir an gelir, sen gelirsin gözlerimin önüne, hem de hic umudumun olmadıgı bir anda...

Yüregim susar düsüncelerimi dinlerim sakince...

Kayıp giden yitik umutların yer ile yeksan oldugu bir anda, gözlerimin önünde olusan bir ısık huzmesisindir artık...


Ve bir an gelir sahiden karsımdasındır öylece...

Suskun yürek atmakta, konusan düsünceler susmakta,
umulan an, pat diye karsımda...

Sesim titrer, elim kolum düser ve bu naciz beden seni bekler...

ilk gördügüm andaki sen, ilk duydugum andaki sen'le birlesir gözlerimin önünde...

Beden yalpalamaya baslar dogrulmak icin kendine dayanak arar...

Sonra elim elini tutar, kalbim kalbinin üzerinde...

sonra, sonra ve cok daha sonra...


İctigim cay seninle, yedigim yemek seninle...
Gezdigim sokaklar, izledigim filmler, seyrettigim oyunlar...
Bir bakmısım ki istanbul seninle...


Verilen bir söz, takılan bir yüzük...
Yakılan bir kına, atılan bir imza...

iste baslangıcı bir bakıs, bitimi sonsuzluk olan altın bir zincirin ilk halkaları...


ve yine sonra hemde cok daha sonra...

Günleri, ayları ve nihayetinde yılları devirmeye basladık...

Dogmasaydın deviremezdik.
Olmasaydın sevinemezdik.

Üc otuz ve yedi yılı geride bıraktım, sunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, tıpkı Nazım gibi ;

her gecen günüm baska bir anlamlı senin sayende...

Bundan sonra farketmez ki neyim olsun.
Hayatımda pek cok sey, varsın olmaz olsun.
Bu sözlerim sanadır sevgili yar.
Dogum günün kutlu olsun.


Nisan 2008

Hiç yorum yok: