17 Mart 2013 Pazar

KIERKEGAARD

Günlüklerin en eskileri 1831-1832 yıllarına, Kierkegaard’ın üniversite öğrencisi olarak ilk yıllarına ilişkin olup, daha çok notlar, kopyalar ve çevirilerden oluşmaktadır. Bu kitapta seçilen kayıtlar 1834 yılından, Kierkegaard’ın üniversite öğreniminin dördüncü yılından başlıyor.

İlk kayıtlar annesinin 31 Temmuz’da ölmesinden hemen öncesine ait. Bu kayıtlarda bu olayın arkaplanına, Kierkegaard’ın kendisinin ve ailesinin yaşamının geçtiği ortama ilişkin bazı izleri görmek mümkündür. Okuyucu bu olaya ilişkin hiçbir kayıt göremeyecektir. Ancak dört yıl sonra babası öldüğünde Kierkegaard, bu olayı yalnızca kaydetmekle kalmamış, ayrıca dikkatle not etmiş ve anlatmıştır. Kierkegaard’ın günlüklerinin işlevi ve yapısını değerlendirirken bu hususu hatırlamak önemlidir.

Elbette Kierkegaard’ın annesinin ölümüne ilişkin herhangi bir günlük sayfasının veya mektubun bulunmaması, hiç yazılmadığı anlamına gelmez. Bu kayıtlardan hiç birinin muhâfaza edilmemesi hem bilinçli olarak bir günlük yazarken hem de ayrı ayrı kâğıtlardaki notlarını korurken Kierkegaard’ın kasıtlı olarak yaşamına şekil veren olaylara ve ilişkilere odaklandığını; annesinin ölümünün ise bu olaylar arasında yer almadığını göstermektedir. “Gizli not”a ilişkin olarak yapılacak rutin bir araştırma, bu notun Kierkegaard’ın annesinin ölümüyle ilişkili olduğunu da gösterebilir.

Kierkegaard’ın eğitmeni Hans Lassen Martensen’e göre, Søren annesinin ölümünden çok etkilenmişti. Gerçekten de Martensen’in annesi bir ölüme bu kadar çok üzülen başka bir kimse görmediğini söylemiştir.10 Ama bunun gerçek açıklama olması olasılık dışıdır. Kierkegaard için annesinin ölümü, içinde yaşam destek sistemini sağlayan ailenin nihayet çöktüğü uzun bir yıpranma sürecinin son aşamasıdır.

İşte onun yaşamını, içinde sürdürmek zorunda olduğu kaçınılmaz gerçek; Kierkegaard’ın kendisi tarafından daha genel bağlantılarıyla kullanıldığı şekliyle yaşamın “gerçeği” buydu.



Yayınevi : Anka Yayınları
Yazarı : Kierkegaard

Hiç yorum yok: